Akciğer kanserini yenen Kara: 40 yıllık arkadaşımı bıraktım | Sağlık Haberleri
İzmir'de 4 ay önce akciğer kanseri teşhisi konulan ancak tümörün kalp zarına yapışık olması nedeniyle ameliyat edilmesi riskli bulunan Cengiz Kara (61), geçirdiği operasyonla sağlığına kavuştu. Kendisini ikinci kez dünyaya gelmiş gibi hissettiğini belirten Kara 40 yıldır sigara içtiğini belirtip, "40 yıllık arkadaşımı bıraktım. Çünkü ben bırakmazsam o beni bırakacaktı. Herkes sigarayı bıraksın" dedi.
İzmir'de yaşayan Cengiz Kara, emekli olduktan sonra çay ocağı işletmeye başladı. Uzun süre öksürük şikayeti sonrası 4 Eylül'de ağzından ve burnundan kan gelen Cengiz Kara, devlet hastanesinin acil servisine başvurdu. Akciğer kanseri teşhisi konulan Kara, soluk borusuna stent takılmasının ardından kemoterapi tedavisi gördü. Öksürük şikâyetleri kesilmeyen ve ömür konforu azalan Cengiz Kara, yürek zarına yapışık bulunan akciğerlerindeki tümörden yapılan ameliyat sayesinde kurtuldu. "BUNDAN SONRA SİGARASIZ BİR HAYAT OLACAK" Hastalığını öğrendikten sonra yaşamını kaybetmekten korktuğunu anlatan Cengiz Kara, "Hocanın sayesinde kurtulduk. Sıkıntılarım vardı. Korkuyordum, nasıl iyileşeceğimi düşünüyordum. İlk şikayetim öksürükle başladı. Gece vakti, ağzımdan kan geldi. Eşim ve kızımla beraber kendimizi hastanede bulduk" dedi. Ameliyatın ardından kendisini daha iyi hissettiğini dile getiren Kara, birkaç ay dinlendikten sonra çay ocağına geri döneceğini dile getirip, "Öksürüğüm devamlıydı, sigaranın vermiş olduğu bir sıkıntıydı. 40 yıl içtim fakat bundan sonra yok. Bundan sonra sigarasız bir ömür olacak. Sigara benden uzak kalsın. 40 yıllık arkadaşımı bıraktım. Çünkü ben bırakmazsam o beni bırakacaktı. Herkes sigarayı bıraksın" ifadelerini kullandı. Babasının son 4 aydır yapılan tetkik ve tedavilere rağmen bir türlü iyileşemediğini anlatım eden Özlem Kara da "Sağ akciğerinin orta ve alt lobunda sigaradan ötürü tıkanıklık olduğu söylendi. Stent takılarak bu öksürük şikayetlerinin azalacağı, yok olacağı söylendi. Stent taktırdık. Ama yaklaşık 10-15 gün kadar bir rahatlama sağladı. Daha sonrasında agresif bir şekilde öksürükleri devam etti, verilen ilaçlar da rahatlatmadı. İki kürlük kemoterapi önerdiler. Ameliyatın fazla riskli olduğu, pet çekiminin ardından da yine ışınla kemoterapinin devam edeceği söylendi" dedi. "AMELİYAT SONRASINI KONFORLU GEÇİRDİ" 2 Ocak'ta hastaneye geldiklerini belirten Kara, "Doktorumuz süreç hakkında fazla ayrıntılı bilgi verdi. 6 Ocak'ta babam ameliyatını oldu. Ameliyat sonrası fazla çok soluk problemi olacağını düşünüyorduk. Doktorumuz, tümörün geride hiçbir şekilde hasar kalmayacak şekilde temizlendiği bilgisini verdi. Daha sonrasında da patoloji raporumuzu aldık. Cerrahi sınırlarının pak olduğu bilgisine de ulaştık. Çok da mesut olduk. Ameliyat sonrası süreçte de babam fazla konforlu geçirdi. Bundan ötürü de fazla mutluyuz" dedi. "EVİMİZE GELEN KİMSEYİ BALKONA DAHİ ÇIKARIP SİGARA İÇİRMEYECEĞİZ" Babasını kaybetme korkusu yaşadığını ve ona sağlıklı şekilde kavuşmanın mutluluğunu yaşadığını kaydeden Özlem Kara, sözlerini şöyle sürdürdü: "Yaklaşık 4 aydır kaybetme korkusuyla yaşadım. O öksürüyordu, öksürürken korkuyordum. Babama hissettirmemeye çalıştım fakat yalnız kaldığımda ya da annemle kafa başa kaldığımızda ağladık. Doktor araştırmaya devam ettik. Üç benlik bir aileyiz ve birbirimize de fazla bağlıyız. Akşam yemeklerinde babam vardı fakat yoktu. Kendini kapattı. Kemoterapi süresince arkadaşlarıyla görüşmedi. Sigarayı da bırakmıştı fakat fazla halsizlik hissetti. Babamın uzun yıllar yaşamasını istiyorum. İş yerinde zaten sigara içilmiyor fakat evimize gelen kimseyi balkona dahi çıkarıp sigara içirmeyeceğiz. Artık daha sağlıklı yaşayacak. Bol bol yeşillik, yiyecek, proteine dikkat edecek. Konforlu bir hayatı olacak." HEM HASTALIĞINDAN HEM DE STENTTEN KURTULDU Cengiz Kara'nın ameliyatını gerçekleştiren Göğüs Cerrahisi Bölümü'nden Prof. Dr. Gürhan Öz ise hastasının öksürük şikayetinin tamamen geçtiğini belirtip, "Hastaya soluk borusunun sağ tarafa giden dallarından birisine stent dediğimiz bronş içine bir aparat yerleştirilmiş ancak o dönemde hastanın soluk darlığı yokmuş. Stent takıldıktan sonra hastanın öksürük ve halsizlik şikayetlerinde artma olmuş, öksürük geceleri uyutmayacak şekilde artmış. Hastanın 4 ay önce de ameliyat olabilecek bir hasta olduğu ancak ameliyatın riskli görüldüğünü öğrendik. Ameliyat kararı aldık. Kalp zarının içinden damarı bağlayıp kitleyi ve stendi beraber çıkarttığımız için hasta hem hastalığından hem de stentten kurtuldu. Öksürük şikayeti tamamen geçti. Ameliyat sonrası patolojimizde tümör olmadığı, lenf bezlerinin pak olduğu, cerrahisinin pak olduğu izlendi. Bugün itibariyle taburcu etmeyi düşünüyoruz" ifadelerini kullandı. "HASTA NORMAL HAYATINA DEVAM EDEBİLECEK" Hastanın bundan sonraki yaşamına daha dikkat etmesi gerektiğini hatırlatan Prof. Dr. Öz, "Hastamızın tümörü aslında fazla aka bir tümör değil fakat akciğer kanserinde evreleme sadece tümörün büyüklüğüyle değil, yeriyle de alakalıdır. Hastamızın da tümörü yürek zarına yapışık şekildeydi. Onun için riskli bir ameliyattı. Ancak ameliyatla tümör temizlenecek bir hasta olduğu için bu şekilde bir yol izledik. Kalp zarının tuttuğu bölgenin etrafının kesilip, yürek zarının içinden kesilerek geride tümör kalmaması cerrahide bizim için en önemli şeydi. Hastamız ameliyatına rağmen geride kalan akciğer rezervi yeterli olduğu için normal hayatına devam edebilecek. Ancak bu hastalar riskli hastalar olduğu için tabii ki hasta olan kişilerle yakın ilişkide bulunmayacak. En azından iki ay süreyle ziyaretçi kabul etmeyeceğiz. Ve tabii sigaralı ortamda uzak duracak" diye konuştu.