‘İmralı-DEM görüşmesi hayırlı…’ Bahçeli’den yeni yıl mesajı: Sözden eylem safhasına geçiş ilan edilmeli
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yeni yıl dolayısı ile bir mesaj paylaştı. Bahçeli, 'İmralı ile DEM Parti temsilcileri arasında 28 Aralık 2024 tarihinde...
Haberin DevamıMHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, yeni yıl nedeniyle yayımladığı mesajda, "Yeni yılın arifesinde en kalbi duygularla, hürmet ve muhabbetle selamlarımı iletiyor, 'Milli varlığımız ve birliğimiz payidar olsun' diyorum. Tarihsel değişimlerin hızlandığı, coğrafya temelli hesapların güncellendiği bir yılı geride bırakıyor; yepyeni ümitlerin, düğümü açılmamış beklentilerin, gün yüzü görmemiş gelişmelerin kundağı ve kuluçkası olan taptaze bir yıla giriş yapıyoruz. Takvim yapraklarından kopan her yılın samimi, sağlıklı, sağduyulu, safsatadan uzak ölçüde muhasebe ve mütalaası hiç kuşkusuz geleceğin doğru okunmasında altın bir fırsattır. Ön yargıların tasallutuna kapılmadan, hayatın gerçeklerine kapanmadan, politik ve ideolojik dogmaların sinsi davetine kanmadan akli, ahlaki ve ruhi geri plana dayanan sosyal, ekonomik ve siyasal kalkınma vizyonuyla yeni yüzyılı lehimize çevirmemiz mümkündür" dedi.Haberin Devamı'OLANLA YETİNMEYE HAKKIMIZ YOK'Mücadelelerinin süper kuvvet Türkiye'nin gerçekleşmesine hizmet amacıyla olduğunu aktaran Bahçeli, "Yaşanmış ve hıfza emanet edilmiş yılları üst üste biriken hadiseler yığını veya meydana gelmiş hikayeler mecmuu olarak değil, ders alınması gereken, sonuç çıkartılması icap eden, bununla beraber önümüzü aydınlatması lazım gelen bir zaman kervanı şeklinde ele almak en makul tercihtir. Ağırlaşan yüklerden kurtulmanın, çağın hızına ayak uydurmanın, değişmez değerlerimize tutunmanın, her hatıra karmaşık karar vermeyi ve keskin zekayı gerektiren tarihi misyonumuz istikametinde inançla ve irfanla yürümenin haricinde her arayış, her amaç, her arzu çıkmaz sokaktır. 2024 yılı Türkiye Cumhuriyeti'nin yeni yüzyılında ilk eşik, ilk eşref, ilk etaptır. Bu vasfı ve varlığıyla 2024 yılının maşeri vicdan ve milli hafızada önemli ve müstahkem bir mevkie tekabül ettiği her türlü izah ve ifadeden varestedir. Türk ve Türkiye Yüzyılı hedeflerinin tıpkı bir saat kadranı gibi işleyen ve sesi işitilen çarkı, önümüzdeki yüzyılın ana çerçevesini ihata etmektedir. Yerimizde saymaya, zaman kaybetmeye, olanla yetinmeye, hayatı ve hadiseleri uzaktan seyretmeye ne halimiz ne de hakkımız vardır. En başta Asya, Afrika ve Orta Doğu olmak üzere; tüm dünyanın zor sınavlardan, zorlu sınamalardan geçtiği tarihi bir kavşakta ülkemizin muazzam bir şuurla kalkışa geçmesi, yoğunlaşan hariç basınca karşı iç sulh ve kardeşlik kümesini bütünlük içinde tutma gayesi ve gayreti ancak aka medeniyet ve milletlere has bir meziyet olarak değerlendirilmelidir" açıklamasında bulundu.Haberin Devamı'KAYNAŞMA MENŞELİ YENİ BİR SİYASET ÖRÜLMELİ'Hayat ve siyasetin, doğası gereğince geriye değil, ileriye doğru aktığına işaret eden Bahçeli, "Bu akışı kesmek, değilse bile debisini azaltmak amacıyla yapılan veya yapılması muhtemel olan çoklu provokasyonlara karşı uyanık olmak, her türlü ihtimali gözeterek milli ve manevi ortak paydada kenetlenmek tehlikeleri en az seviyeye indirecek hamle üstünlüğünü ikmal edecektir. İnsan kaderinin göze çarpan müessir ve münhasır özelliklerinden birisi de bugün atılan adımların kendisini nereye götüreceğini bilmemesidir. Kader planımıza koordinat çizen bir öbür vaki gerçek de şudur; ağzımızdan çıkan her söz ebediliğin bir köşesinde erguvan gibi kanamakta ve yankılanmaktadır. Bu nedenle bin ölçüp bir konuştuğumuz sözler bir yanda özümüzün hüneri, öbür yanda da özgüvenimizin hüsnüniyet ve hüküm özeti olmalıdır. Klişelerle beslenen, ezberlerle benimsenen, statükoyla belirginleşen, peşin hükümlerle belgelenen bir ömür ve siyaset sürecinin yeni ufuklara yelken açması, tehlikeleri aşarak güvenli limanlara demir atması görülmüş, duyulmuş, deneme edilmiş bir şey değildir. Yeni yüzyılın ana çatısı kutuplaşmayı dışlayıp kucaklaşmayı temel amil kabul eden kaynaşma menşeli yeni bir siyasetle örülmelidir. Kronik ve kemikleşmiş ihtilafları üzerinde uzlaşılmış milli ilkeler temelinde ele almak artık bir mecburiyettir. Yeterince hariç hasım varken, yeterince iç huzur ve sulh hazinemizi yağmalamak için kuyruğa giren zulüm ve zillet failleri ortadayken, aramızda ve içimizde muhasım odak üretmenin hiçbir sonu olmayacağı gibi sonucu da yoktur. Bu mukadder gerçeği müdrik bir vicdanla ve objektif esaslara bağlı bir görüş derinliğiyle kavramak meselelerin can müşteri noktasına nüfus etmeyi kolaylaştıracak, ülkemize ve milletimize mukayeseli üstünlük kazandıracaktır" dedi.Haberin Devamı'TARİHİ, GERİ SARMAK SÖZ KONUSU DEĞİLDİR'Bahçeli, Türkiye'nin dar kalıplara, vesayet kapanlarına, taviz ve teslimiyet kabuklarına sığmayacak, sığdırılamayacak kadar aka bir ülke olduğunu kaydederek, mesajın devamında şöyle dedi:"Türkiye Cumhuriyeti, tüm Türk vatandaşlarının şan ve şerefi; istiklal ve gelecek şevketidir. Türk milleti ayrılmayacak, ayrışmayacak, kopmayacak, bölünmeyecek kadar iç içe geçen, aynı zamanda mensubiyet onurunu şuur hisarlarında bayraklaştırmış her insanımızın birbiriyle yekvücut halinde birleşerek can verdiği beşeri bir zirvedir. Hiçbir zırva, hiçbir zırlama, zehir karışımlı hiçbir zıtlık bu zirveyi aşağıya çekemeyecektir. Türk tarihi, Türk kültürü, geçen Türk asırları üzerinde yaşadığımız coğrafyayı yurt yapan kardeşlik kuvvesinin ve kader ortaklığı kudretinin marifetiyle önümüzdeki yüzyıla izi ve iradesi asla silinmeyecek bir mühür vuracaktır. Bu kapsamda herkesin milli ve manevi değerler muhtevasında birleşmesi ve el ele vermesi yalnızca bugünümüzü değil aynı şekilde geleceğimizi de güvenceye kavuşturacaktır. Tarihi, bir film şeridine benzer şekilde geri sarmak söz konusu değildir. Ancak tarihin ve coğrafyanın ötelerin ötesinden süzülüp gelen mesajlarına kulak verilmesi, buna müzahir bir gelecek kubbesinin altında toplanılması, ezcümle Türk ve Türkiye Yüzyılı vizyonunun hayata geçmesi kaçınılmazdır, bu siyasi ve stratejik yükseliş el birliğiyle sağlanacaktır. Komşu ülkelerde vasat bulan kırılmalar, yumuşama göstermeyen misli cepheleşmeler, sürekli mesafe meydan soğuk ve sıcak çatışmalar, biri biterken öteki başlayan hariç bağlantılı operasyonlar; ortak tarih, inanç ve kültür boyutlarıyla beraber jeopolitik sarkaç da dikkate alındığında Türkiye'nin her zaviyeden ilgi sahasına girmektedir. Özellikle 27 Kasım 2024 tarihi itibariyle Suriye'de yaşanan seri ve kafa döndürücü gelişmeler katil Esad'ın 8 Aralık'ta ülkesini terk etmesiyle yeni bir dönemin miladı olmuştur. Suriye'nin istikrarı, huzuru ve barışçıl siyasi ortamı bölge ülkeleriyle Türkiye'nin ortak yararınadır. Suriye'de provası yapılan ve sürekli tahrik edilen etnik ve mezhep temelli kamplaşmanın ülkemiz ve bölgemiz adına devasa tehditler vaat ettiği de açıktır. Şam'da tezahür eden geçiş hükümetinin ilerleyen aylarda geçici yönetimi kurması, Suriye'de yaşayan her kesimi ve herkesi bir ve eşit telakki etmesi, bu ülkenin derlenip toparlanmasının ana dinamiğini oluşturacaktır. Bölgesel ve küresel menfaat gruplarının, yayılmacı siyaset takip eden vandal emelli ülkelerin Suriye'yi iç cenk şartlarına sürükleme hazırlıklarına tetikte ve teyakkuz halinde duruş göstermek elbette mutlak bir zorunluluktur. Belirlenmiş takvim çerçevesinde demokratik mekanizmaların gecikmeksizin çalıştırılarak Baas kalıntılarının tamamıyla silinmesi, seçimlerin olabilecek en kısa sürede yapılarak meşruiyet sorunlarının çözülmesi temennimizdir."Haberin Devamı'TÜRK MİLLETİ İHANETE BOYUN EĞMEYECEK'Suriye'nin siyasi ve toprak bütünlüğünün tartışma kabul etmeyen bir konu olduğuna dikkat çeken Bahçeli, "Üniter Suriye Cumhuriyeti daima Türkiye Cumhuriyeti'nin dost ve kardeş ülkesi olacaktır. İki ülke arasında kurulacak siyasi temaslar ve sahici diyaloglar bölge sulh ve istikrarına fazla güçlü destek verecektir. Dahası terörizme karşı ortak fiil planı ve ortak direniş kararlılığı iki ülke güvenliğini, karşılıklı yapıcı ve pozitif ilişkiler ağını tahkim ve temin edecektir. Yeni şartlarda, dönüşen konjonktürde, değişen kuvvet dengelerinde, oyun kurucu Türkiye'nin karşısında PKK/YPG terör örgütünün Irak'ın kuzeyiyle beraber Fırat'ın batısı veya doğusunda tutunması hayaldir ve tasfiyesi kaçınılmazdır. Mücavir topraklardan kaynaklanan terörist emel ve eylemlerinin harekat ve manevra sahası kalmamıştır. Silahlar ya gömülecek ya da silah tutanlar gömülecektir. Yurt içinde ve yurt dışında elinde silahla gezen hiçbir caniye ve terör örgütüne müsamaha yoktur. Bu çerçevede Suriye'de teessüs eden geçiş hükümetinin açıklamaları ümit ve memnuniyet vericidir. Ne yurt içinde ne de yurt dışında teröre kesinlikle taviz verilmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti terörle mücadelesini dirayet ve cesaretle icra etmektedir, buna da devam edecektir. Geldiğimiz bu aşamada Kürt kardeşlerimiz oynanan kanlı oyunun iç yüzünü okumuş, hıyanetin azılı figüranlarını tanımış, emperyalizmin cinayet kampanyasını görmüştür. Bu nedenle bölücü terör örgütünün Kürt kardeşlerimizin iradesine ve istikbaline ipotek koyma teşebbüsü boşa düşmüştür. Türk ile Kürt'ün arasına girmek, fitneye koçbaşılık yapmak, bozgunculuk ve bölücülük dayatmasıyla bin yıllık kardeşliği baltalamaya çalışmak beyhude bir hevestir. Türk milleti bu ihanete boyun eğmeyecektir" değerlendirmesinde bulundu.Haberin Devamı'SIRAYI EYLEM SAFHASINA GEÇİŞ ALMALI'"Komşu coğrafyalar kaynayıp karışmışken; dahası ülkeler deprem geçirirken Türkiye'nin milli birlik ve kardeşlik hissiyatını fazla güçlü şekilde sahiplenmesi hayranlık uyandıran bir hususiyettir" diyen Bahçeli, devamında şunları söyledi:"İlkel, iradesiz ve inkarcı anlayışın hastalıklı bir uzvundan ibaret olan bugünkü yamalı ve yaralı muhalefet ne söylerse söylesin, bölücü terörün ülke gündeminden çekip çıkarılmasından korkup çekinen melez ve devşirme sözde milliyetçiler hangi iftiralarla avunursa avunsun, Türkiye iki asırlık ağırlığından kurtuluş için inisiyatif almıştır. Büyük çapta Türk-Kürt kardeşliğiyle inşa ve ihya edilen Türk milleti kimliği yeni yüzyılın demokratik itibarı, haysiyet ve hürriyet timsali olmayı adalet etmektedir. Manasız kuşkulara, maksatlı kurcalamalara ve mesnetsiz kuruntulara yer yoktur. Ortada yeni bir çözüm veya açılım diye bir süreç hiç yoktur. Olan ve olması gereken milli beka ve gelecek adına muhataplarının aktif, ön şartsız, hesapsız, hilesiz, itimat veren ve hasbi şekilde devreye girmesidir. Oyalanacak ve israf edilecek zaman kalmamıştır. Türkiye için kader ve karar hatıra gelmiştir. Ya bir ve beraber kardeşçe yaşayacağız ya da hariç dayatmalarla, bölgesel fay hatlarının kırılmasıyla tetiklenen şiddetli bir yıkıma maruz kalacağız. Sabırla, sebatla, anlayışla, hoşgörüyle, milli ilke ve ülkülere sadakatle birlik ve kardeşliğimizi perçinlemenin, pekiştirmenin ve pekleştirmenin tarihi mesuliyeti omuzlarımızdadır. Türk vatanı; üzerinde yaşayan, altında yatan, henüz doğmamış bulunan herkesindir. İmralı ile DEM Parti temsilcileri arasında 28 Aralık 2024 tarihinde gerçekleştirilen görüşme ve bu görüşmenin umumi hatlarıyla medyaya yansıyan bazı bölümleri demokrasiyi, Türk-Kürt kardeşliğine bağlanan umutları nispeten takviye etmekle kalmamış hayırlı bir başlangıcın ivmesi olmuştur. Sırayı sözden fiil safhasına geçiş almalı, nihayetinde olumlu ve müşahhas sonuçların kademe kademe sahnelenmesi gecikmeksizin ifa ve ilan edilmelidir."'BİRBİRİMİZİN CAN SUYU OLMAMIZIN ZAMANI GELDİ'2025'in, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın 2'nci yılı olacağını kaydeden Bahçeli, "Bu yıl içinde önümüzdeki sima yılın sulh ve huzur temeli ortak iradenin benzer güdümünde kazılacaktır. Ne müzakere ne de mütarekeden söz açılabilecektir; terörsüz ve huzurlu Türkiye'nin müteyakkız doğruluşuyla yeni yüzyılın muştu ve mükafatını ihtiva eden mütemadi manifestosu fazla yakında tekemmül edecektir. Sınırlarımızın öbür yakaları krizden krize savrulurken kendi içimizde birbirimizin can suyu olmanın zamanı gelip çatmıştır. Devir Türk devri, yüzyıl sulh içinde mevcut olacak Türkiye'nindir. 2024 yılında uzaya ayak basan Türk astronotunun önümüzdeki dönemlerde sayıları artmalıdır. Erzincan'ın İliç ilçesinde bulunan bir maden işletmesinde yaşanan toprak kaymasında hayatlarını kaybeden işçilerimiz Türk milletinin tamamının yüreğine ateş düşürmüştür. Acılarımızın, kayıplarımızın ve gözyaşlarımızın kimliğini sorgulamak us dışılıktır. 2024 yılında ilk uçuşunu yapan Milli Muharip Uçağımız KAAN hepimizin, milletimizin tamamının ortak gururudur. Doğumuz üzülürken batımızın sevinmesi diye bir şey hiç görülmemiştir. Türk ve Kürt kardeşliğini hiçbir tuzak ve tertip tahrip edememiş ve edemeyecektir. Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde katledilen Narin yavrumuz, Tekirdağ'ın Malkara ilçesinde hayattan kopartılan Sıla yavrumuz 2024 yılında hepimizi kahretmiştir. Adımız ve anılarımız acılarımız kadar bir ve aynıdır. Çözümsüzlüğe havale edilip muhasım çevrelerin eline ceviz olarak geçecek, müteakiben aleyhimize silah gibi kullanılacak hiçbir örneğin alanımız olmamalıdır. Milli birlik ve dayanışma hasletimiz Cudi kadar göz alıcı, Toroslar kadar sıralı, Fırat kadar engin, Dicle kadar coşkun, zeybek kadar canlı, bar, horon ve karşılama kadar heyecanlıdır" dedi.'KAOS SALGINI TÜRKİYE'MİZE BULAŞMAYACAK'Bahçeli, Türkiye'nin iç çatışma girdabına asla düşmeyeceğini vurgulayarak, "Orta Doğu'nun kaos salgını Türkiye'mize bulaşamayacaktır. Bilakis ve bilahare dostluk ve sulh kuşağı etrafımızı kuşatacaktır. 2025, Türk ve Türkiye Yüzyılı'nın huzur ve sükunet sayfasını iyice aralayacak, anlaşmazlık ve uyuşmazlık kilitlerini açan ferah, feragat ve refah sıçramasıyla uçurumları kapatacaktır. Emevi Camii'nde kılınan şükür namazından rahatsız olan, garabet şeklinde şükür namazının kazası olmayacağını söyleyerek dinden diyanetten ne kadar uzak olduğunu gösteren, okunan Fetih Suresi'nden ötürü da bunalıma giren kifayetsiz muhterisler kolay ve adi tutumlarının bedeli yüksek akıbetine muhakkak katlanacaklardır. 2025, Türkiye'nin ve Türk milletinin yılı olacaktır. 2025, bin yıllık kardeşliğimizin çelikleştiği, bölünme rüyası görenlerin sukutu hayale uğradığı, bölücü terörün kökünün kazındığı kutlu doğuma sahnelik yapacaktır. 1 Ocak 2025'te karşılayacağımız mübarek Üç Aylar'ın ve bir gün sonra idrak edeceğimiz Regaip Kandili'nin nice manevi güzelliklere vesile olması niyazımla birlikte; aka Türk milletinin, tüm Türk vatandaşlarının, Türk-İslam aleminin, huzur ve barışa susamış insanlığın yeni yılını kutluyorum. Yöresi, kökeni ve anasının dili ne olursa olsun milletimin her evladını hasret, hürmet ve muhabbetle kucaklıyor, en iyi dileklerimi paylaşıyorum.İlgili haberDEM Parti'den İmralı ziyareti sonrası ilk açıklamaHaberi görüntüleFilistin'de varoluş mücadelesi veren kardeşlerimize Rabb'imden kolaylıklar diliyorum. Vatan ve ulus yolunda siyah toprağın bağrına giren kahraman şehitlerimize, Gazze ve Lübnan başta olmak üzere soykırıma maruz kalan mazlum din kardeşlerimize Cenab-ı Allah'tan rahmetler temenni ediyorum. Yeni yılda; yeni Türkiye, yeni yüzyıl ve yeni hayatın muhterem kazanımlarıyla Türk milletinin yeni bir destan yazacağına canı gönülden inanıyorum. 'Yeni yılımız hayırlı ve uğurlu olsun' diyorum" açıklamasında bulundu.